Moi Sanat, yazar ve şair Sunay Akın’ın özel koleksiyonundan oluşan dünyanın çeşitli ülkelerinden toplanan ve farklı kültürleri simgeleyen antika oyuncaklara ev sahipliği yapıyor. Sunay Akın’ın küratörlüğünde hayata geçen ‘5000 Yıllık Hikaye – Oyuncak Sergisi’, antik çağlardan günümüze kadar oyuncakların 5 bin yıllık tarihini ziyaretçilerine aktarıyor. Akın’ın 20 yılda 40 farklı ülkenin antikacılarını dolaşarak oluşturduğu, 4 bin parçalık koleksiyonunda daha önce hiçbir yerde sergilenmemiş parçalardan oluşan sergi, oyuncak tarihinin gelişiminin kronolojik bir sıralamayla verilmesi de Türkiye’de bir ilk. Ziyaretçilere farklı duygular yaşatacak sergi, 24 Nisan’a kadar açık kalacak.
Açılışta konuşma yapan Torunlar GYO İcra Kurulu Üyesi Zeynep Torun, Mall Of İstanbul olarak kültür sanata destek olmaktan mutlu olduklarını, sahne, sinema, sergi ve müze alanlarıyla alışveriş deneyiminin ötesinde bir deneyim sunduklarını söyledi. “Sayın Sunay Akın’la beraber bu müzeyi Mall of İstanbul’a getirdik. Bu müzenin tarihsel akışı içinde gerçekleşmesi ve bu kompozisyonu sağlaması, daha önce sergilenmemiş oyuncakların burada olması müzeyi eşsiz kılıyor. Müze, sadece çocuklar için tasarlanmadı, Sunay Bey özellikle yetişkinlerin, anne-babaların çocukların elinden tutup, çocukla çocuk olmasını istiyor. Biz de bunu destekliyoruz” dedi. Bütün gözlemlerini, deneyimlerini, dünya müzeciliği hakkında yaptığı çalışmaları bu sergiye aktarabildiğini söyleyen Sunay Akın, oyuncak tarihinin en önemli eserlerini ‘5000 Yıllık Hikaye – Oyuncak Sergisi’nde göreceksiniz diyerek sözlerine şöyle devam etti, “Her oyuncak müzelik değildir. Yani bir oyuncak sergisi açmak, bir oyuncak müzesi düzenlemek evde çocukların oynamadığı ya da eskiden oynadığı oyuncakları bir araya getirmek değildir. Biz toplum olarak kız çocuklara bebek alırız, erkek çocuklara tabanca. Oyuncak deyince aklımıza bu geliyor. Aslında oyuncağın tarihini anlatmak, insanlara oyuncak hakkında bilgi vermek, toplumu daha çok barış içinde bir arada yaşamaya yönlendirir. Oyuncağın tarihi uygarlığın tarihidir. Bu oyuncak müzesinin sergisinde geçen bir saat, bin kitabın ışığına bedeldir. Burada çocuklar evet mutlu olacak, bilgi alacak ama sadece çocuklar değil anne-babalar, hatta büyükbabalar, dedeler, nineler bile o bilginin ışığını alacak. Benim için en önemli şey bu. Çünkü bir ülkenin geleceği o ülkenin çocuklarının hayallerinde ve oyunlarındadır.”
‘Bundan bende vardı!’
Ziyaretçiler, gezerken kendilerini bir zaman makinasında hissederek çocukluklarına doğru yola çıkacaklar ve birbirlerine kendi dönemlerini anlatmanın keyfini çıkaracaklar. Zaman zaman ‘bundan bende de vardı’ dedirterek nostalji yaşayacaklar. Müzedeki oyuncaklar arasında, ilk ayı oyuncağı Teddy’den, Fatoş Bebek’e, tarihte yapılan ilk tren ve gemi oyuncaklarından el yapımı oyuncaklara, bebek evlerinden uzay temalı oyuncaklara ve oyuncak müzik enstrümanlarına kadar bir çok antika değerli eser yer alıyor. Geniş bir tarih yelpazesinden beslenen oyuncakların her biri yapıldıkları dönemin izlerini taşıyor ve medeniyet tarihini oyunla anlatıyor.